-
1 çok yıllık
-
2 çok yıllık
perennial -
3 çok yıllık bitki
n. perennial -
4 sarı çiçekli çok yıllık bir bitki
n. viper's grassTurkish-English dictionary > sarı çiçekli çok yıllık bir bitki
-
5 çok
мно́го о́чень* * *1. озвонч. -ğu1) мно́гоbu ev için çok para istediler — они́ запроси́ли за э́тот дом больши́е де́ньги
2) о́ченьçok az — о́чень ма́ло
çok büyük — о́чень большо́й
çok övmek — о́чень хвали́ть, расхва́ливать
3) до́лгоçok beklemek — до́лго ждать
bu hasta çok varmaz ölür — э́тот больно́й до́лго не протя́нет, умрёт
4) бо́льше, чем...2. озвонч. -ğufaydadan çok zararı dokunur — от него́ бо́льше вреда́, чем по́льзы
с именами на...li,...lik мно́го...çok kişilik — многоме́стный
çok manalı — многозначи́тельный
çok yanlı — многосторо́нний
çok yıllık — многоле́тний тж. бот.
••- çok gelmek - artık çok oluyorsun!çoğu zarar, azı karar — погов. лу́чше ме́ньше, да лу́чше
- Allaha çok şükür!
- az çok
- en çok
- çoğu gitti azı kaldı -
6 πολυετής
çok yıllık yıllarca süren -
7 çim
1. أب [أَبّ]Anlamı: buğdaygillerden çok yıllık bitki2. حشيش [حَشِيش]Anlamı: buğdaygillerden çok yıllık bitki3. رعي [رِعْي]Anlamı: buğdaygillerden çok yıllık bitki4. عشب [عُشْب]Anlamı: buğdaygillerden çok yıllık bitki5. كلأ [كَلَأ]Anlamı: buğdaygillerden çok yıllık bitki6. مرع [مَرْع]Anlamı: buğdaygillerden çok yıllık bitki7. نجيل [نَجِيل]Anlamı: buğdaygillerden çok yıllık bitki -
8 zambak
1. زنبق [زَنْبَق]Anlamı: zambakgillerden, güzel ve iri çiçekli, çok yıllık bir süs bitkisi2. زنبقة [زَنْبَقَة]Anlamı: zambakgillerden, güzel ve iri çiçekli, çok yıllık bir süs bitkisi -
9 مرع
IمَرَعَkremlemekAnlamı: krem sürmekIIمَرِع1. artağanAnlamı: bereketli, alışılandan artık verimi olan2. bitekAnlamı: verimli toprak3. doğurganAnlamı: çok doğuran4. mümbitAnlamı: verimli5. verimliAnlamı: verimi iyi olan6. bereketliAnlamı: bol, verimliمَرْع1. çimenAnlamı: kendiliğinden yetişmiş ot2. çimAnlamı: buğdaygillerden çok yıllık bitki -
10 perennial
adj. uzun ömürlü, kalıcı, sürekli————————n. uzun omürlü bitki, çok yıllık bitki* * *yıllarca süren* * *[pə'reniəl]noun, adjective((a plant) which lasts for more than two years: Daffodils are perennial plants; They are perennials.) iki yıldan fazla yaşayan (bitki) -
11 viper's grass
n. sarı çiçekli çok yıllık bir bitki -
12 viper's grass
n. sarı çiçekli çok yıllık bir bitki -
13 ausdauernd
-
14 bitki
-
15 ausdauernd
-
16 mehrjährig
a. bot çok yıllık -
17 أب
Iأَب1. keşişAnlamı: hristiyanlarda rahip, papaz, karabaş2. pederAnlamı: baba3. papazAnlamı: hrıstiyan din adamı4. babaAnlamı: çocuğu olmuş erkek5. ebeveynAnlamı: ana ve babaIIأَبّ1. çimenAnlamı: kendiliğinden yetişmiş ot2. çimAnlamı: buğdaygillerden çok yıllık bitki -
18 حشيش
حَشِيش1. haşiş2. esrar3. çimenAnlamı: kendiliğinden yetişmiş ot4. çimAnlamı: buğdaygillerden çok yıllık bitki -
19 حلوة
-
20 خرشوف
خُرْشُوف1. enginarAnlamı: çok yıllık dikenli bitki2. yer elmasıAnlamı: birleşikgillerden bir bitki
См. также в других словарях:
çok yıllık — is., ğı, bit. b. 1) Yıllarca toprak üstünde ve toprak altında canlılığını sürdürebilen bitki 2) sf. Çiçek açmadan önce birçok yıl yaşayan (bitki) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok — sf. 1) Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı Bana matematik çok kolay geldi. F. R. Atay 2) zf. Aşırı bir biçimde Ben annemi çok severim. Birleşik Sözler çok anlamlı çok ayaklılar çokbilmiş çok çok … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıllık — sf., ğı 1) Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan O gün yıllık hesapları getirmişlerdi. F. R. Atay 2) Bir yıl için, senelik, senevi Evi yıllık tuttular. 3) Yılda bir yapılan Kuruluşun yıllık toplantısı. 4) is. Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Acem lalesi — is., bit. b. Taşkırangillerden, turuncu ve sarı çiçekler açan, yıllık ve çok yıllık türleri olan, saksıda ve tarlada üretilebilen bir süs bitkisi, güneştopu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaban havucu — is., bit. b. Maydanozgillerden, kökleri yenebilen, hayvan yemi olarak da kullanılan, yıllık veya çok yıllık otsu bir bitki, karakavza (Pastinaca sativa) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoğurt otu — is., bit. b. Kök boyasıgillerden, çiçekli dal uçlarında sütü kestirmekte kullanılan maya bulunan, bir yıllık veya çok yıllık otsu bitki, çobansüzgeci (Galium) … Çağatay Osmanlı Sözlük
biberiye — is., bit. b. Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde çok yetişen, güzel kokulu yapraklarını dökmeyen, çiçekleri soluk mavi renkli, çok yıllık bir bitki (Rosmarinus officinalis) … Çağatay Osmanlı Sözlük
pelin — is., bit. b., Rum. Birleşikgillerden, yapraklarında ve öteki bölümlerinde çok acı, kokulu bir madde bulunan, hekimlikte kullanılan çok yıllık ve otsu bir bitki, pelin otu, acı pelin, akpelin (Artemisia absinthium) Birleşik Sözler pelin otu acı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
su nanesi — is., bit. b. 20 90 cm yükseklikte, kırmızımtırak renkli, az veya çok tüylü, yaprakları saplı ve kuvvetli kokulu, çok yıllık ve otsu bir bitki (Mentha aquatica) … Çağatay Osmanlı Sözlük
abdülleziz — is., bit. b., Ar. ḥabb + leẕīẕ 1) Akdeniz bölgesinde ve Afrika da yetişen, çok yıllık, yumrulu ve otsu bir bitki (Cyperus esculentus) 2) Bu bitkinin yemiş olarak yenilen, tatlı ve yağlı ürünü … Çağatay Osmanlı Sözlük
acı ot — is., bit. b. Kuzey Anadolu dağlarının ormanlarında yetişen, toprak altında bilek kalınlığında kökü bulunan çok yıllık ve otsu bir bitki (Tamus communis) … Çağatay Osmanlı Sözlük